Kıtlık Dünyasında Tercihlere Giriş
BRING IT HOME |
Seçenekler… Ne Dereceye Kadar? Eğitim seviyeniz kazancınızı etkiliyor mu? İşgücü İstatistikleri Bürosu’ndan (BLS) bazı verilere bakalım. 2020 yılında, tam zamanlı ücretli ve maaşlı çalışanlar arasında, yüksek lisans derecesine sahip olanların medyan haftalık kazancı 1.545 dolardı. Bu ortalamayı 52 hafta ile çarptığınızda yıllık ortalama 80.340 $ kazanç elde edersiniz. Bunu, sadece lisans derecesine sahip 25 yaş ve üzeri tam zamanlı çalışanların medyan haftalık kazancı ile karşılaştırın: haftalık 1.305 $ ve yıllık 67.860 $. Peki ya 2020’de lise diplomasından daha yüksek bir diploması olmayanlar? Haftalık ortalama sadece 781 dolar ve 12 ay boyunca 40.612 dolar kazanacaklar. Başka bir deyişle, BLS’den alınan veriler, lisans diploması almanın, çalışanların sadece lise diploması almaları halinde elde edecekleri kazancı %67 oranında artırdığını ve yüksek lisans derecesinin, lise diplomasına sahip çalışanların neredeyse iki katı ortalama kazanç sağladığını göstermektedir. Bu istatistikler göz önüne alındığında, birçok insanın üniversiteye gitmeyi ve en azından bir lisans diploması almayı tercih etmesini bekleyebiliriz. İnsanların maddi refahlarını artırmak istediklerini varsayarsak, kendilerine mal ve hizmet tüketmek için en büyük fırsatı sağlayan seçimleri yapacaklar gibi görünüyor. Görünen o ki, analiz bu kadar basit değil. Aslında, 2019’da BLS, ABD’de 25 yaş ve üzeri nüfusun %90’ından biraz fazlası lise diplomasına sahipken, 25 yaş ve üzeri nüfusun yalnızca %36’sının lisans veya daha yüksek bir dereceye sahip olduğunu ve yalnızca %13,5’inin yüksek lisans veya daha yüksek bir derece kazandığını bildirdi. Bu da bizi bu bölümün konusuna getiriyor: insanların neden seçim yaptıkları ve ekonomistlerin bu seçimleri nasıl açıkladıkları. |
Ekonomi ve kıtlık arasındaki ilişkiyi incelediğinizde, seçimlerin ödünleşim içerdiğini çabucak öğreneceksiniz. Her seçimin bir maliyeti vardır.
1968 yılında Rolling Stones "You Can't Always Get What You Want" şarkısını kaydetti. Ekonomistler kahkaha attı, çünkü onlarca yıldır benzer bir melodiyi söylüyorlardı. İngiliz ekonomist Lionel Robbins (1898-1984), 1932 yılında yazdığı Ekonomi Biliminin Doğası ve Önemi Üzerine Deneme adlı eserinde, her zaman istediğinizi elde edemeyeceğinizi bu şekilde tanımlamıştır:
Elimizdeki zaman sınırlıdır. Günde sadece yirmi dört saat vardır. Kullanılabilecekleri farklı kullanımlar arasında seçim yapmak zorundayız. … Nereye dönersek dönelim, eğer bir şeyi seçersek, farklı koşullarda vazgeçmek istemeyeceğimiz başka şeylerden de vazgeçmek zorunda kalırız. Belirli amaçları tatmin edecek araçların kıtlığı, insan doğasının neredeyse her yerde rastlanan bir durumudur. |
İnsanlar kıtlık dünyasında yaşadıkları için istedikleri kadar zamana, paraya, mala mülke ve deneyime sahip olamazlar. Toplum da öyle.
Bu bölümde kıtlık ve ekonomik düşünme biçimi hakkındaki tartışmamıza üç kritik kavramı tanıtarak devam edeceğiz: fırsat maliyeti, marjinal karar verme ve azalan getiriler. Daha sonra, ekonomik düşünme biçiminin seçimlerimizi nasıl yaptığımızı ya da nasıl yapmamız gerektiğini doğru bir şekilde tanımlayıp tanımlamadığını ele alacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder