Tüketici Tercihlerine Giriş
| BRING IT HOME |
| Seçimler Yapmak 2008-2009 Büyük Durgunluğu dünyanın dört bir yanındaki aileleri etkiledi. Pek çok ülkede işçiler kendilerini işsiz buldu. Gelişmiş ülkelerde işsizlik tazminatı bir güvenlik ağı sağladı, ancak aileler yine de harcanabilir gelirlerinde belirgin bir düşüş gördü ve zorlu harcama kararları almak zorunda kaldı. Tabii ki, zorunlu olmayan, isteğe bağlı harcamalar ilk gözden çıkarılanlar oldu. Yine de, bu süre zarfında dünya çapında harcamalarda evrensel bir artış görülen belirli bir kategori vardı – özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde %18’lik bir artış. Tüketicilerin evde daha fazla yemek yemeye başladığını ve bunun da market harcamalarını artırdığını tahmin edebilirsiniz; ancak ABD’nin gıda harcamalarını zaman içinde izleyen Çalışma İstatistikleri Bürosu’nun Tüketici Harcamaları Anketi, “ABD’li hanelerin gerçek toplam gıda harcamalarının 2006 ve 2009 yılları arasında yüzde beş azaldığını” gösterdi. Yani, bakkaliye değildi. Dünyanın dört bir yanındaki insanlar zor ekonomik zamanlarda hangi ürünü daha fazla talep ederdi ve daha da önemlisi, neden? (Bölümün sonunda öğrenin.) Bu soru bizi bu bölümün konusuna, yani tüketicilerin nasıl seçim yaptıklarının ve değişikliklerin bu seçimleri nasıl etkilediğinin analizine götürmektedir. Örneğin, fiyatlardaki değişiklikler tüketicinin gelirindeki değişikliklerden daha mı önemli yoksa daha mı az önemli? Koşullardaki küçük bir değişiklik tüketicilerin bir ürüne ve hatta kendi kaynaklarına ilişkin algısını değiştirebilir mi? Birçok seçenek basit gibi görünse de, genellikle dikkate alınması gereken çok daha fazla şey vardır. |
Mikroekonomi, bireyler ve işletmeler gibi bireysel ekonomik aktörlerin davranışlarını anlamaya çalışır. Ekonomistler, hangi mal ve hizmetlerin satın alınacağı gibi bireylerin kararlarını, belirli bütçe kısıtlamaları dahilinde yaptığımız seçimler olarak analiz edebileceğimize inanmaktadır. Genel olarak, tüketiciler sınırlı bütçeleri için en fazlasını elde etmeye çalışırlar. Ekonomik anlamda, bütçe kısıtları göz önüne alındığında toplam faydayı veya memnuniyeti maksimize etmeye çalışmaktadırlar.
Herkesin kendi kişisel zevkleri ve tercihleri vardır. Fransızlar şöyle der: Chacun à son goût, ya da "Herkes kendi zevkine göre." Eski bir Latince deyiş şöyle der: De gustibus non est disputandum ya da "Zevkler tartışılmaz." Ancak insanlar kararlarını kendi zevklerine ve kişisel tercihlerine göre verirlerse, ekonomistler tüketicilerin yaptıkları seçimleri analiz etmeyi nasıl umabilirler?
İnsanların neden farklı tercihler yaptığına dair ekonomik bir açıklama, zevklerin kişisel bir tercih meselesi olduğuna dair meşhur bilgeliği kabul etmekle başlar. Ancak ekonomistler, insanların yaptıkları seçimlerin gelirlerinden, tükettikleri mal ve hizmetlerin fiyatlarından ve yaşadıkları yer gibi faktörlerden etkilendiğine de inanmaktadır. Bu bölüm, tüketicilerin sınırlı gelirleriyle hangi mal ve hizmetleri satın alacakları konusunda nasıl seçim yaptıklarına ilişkin ekonomik teoriyi tanıtmaktadır.
Bu bölümdeki analiz, Kıtlık Dünyasında Seçim bölümünde tanıttığımız bütçe kısıtlaması üzerine inşa edilecektir. Bu bölümde ayrıca, ekonomi teorisinin, tüketimin fiyatlardaki veya gelirlerdeki değişikliklere nasıl tepki vereceğini tahmin etmek için olası tüketim seçeneklerinin tamamına sistematik olarak bakmak için nasıl bir araç sağladığı gösterilecektir. Bu bölümü okuduktan sonra, farksızlık eğrileri aracılığıyla fayda ve seçimi temsil etme hakkında daha fazla bilgi edinmek için ekteki Farksızlık Eğrilerine başvurun.
Yorumlar
Yorum Gönder