Endokrin Sistemin Gelişimi ve Yaşlanması

Endokrin sistem her üç embriyonik germ katmanından da ortaya çıkar. Gonadlar ve adrenal korteks gibi steroid hormonları üreten endokrin bezler mezodermden ortaya çıkar. Buna karşılık, endoderm ve ektodermden ortaya çıkan endokrin bezler amin, peptit ve protein hormonlarını üretir. Hipofiz bezi ektodermin iki farklı bölgesinden ortaya çıkar: ön hipofiz bezi oral ektodermden ortaya çıkarken, arka hipofiz bezi hipotalamusun tabanındaki nöral ektodermden ortaya çıkar. Epifiz bezi de ektodermden ortaya çıkar. Böbreküstü bezlerinin iki yapısı iki farklı germ katmanından ortaya çıkar: mezodermden adrenal korteks ve ektoderm nöral hücrelerden adrenal medulla. Endoderm, tiroid ve paratiroid bezlerinin yanı sıra pankreas ve timusu da meydana getirir.

Vücut yaşlandıkça, endokrin sistemi etkileyen ve bazen hormonların üretimini, salgılanmasını ve katabolizmasını değiştiren değişiklikler meydana gelir. Örneğin, artan yaşla birlikte damarlanma azaldıkça ve bağ dokusu içeriği arttıkça ön hipofiz bezinin yapısı değişir. Bu yeniden yapılanma bezin hormon üretimini etkiler. Örneğin, üretilen insan büyüme hormonu miktarı yaşla birlikte azalır ve bu da yaşlılarda yaygın olarak görülen kas kütlesinin azalmasına neden olur.

Böbreküstü bezleri de vücut yaşlandıkça değişime uğrar; fibröz doku arttıkça kortizol ve aldosteron üretimi azalır. İlginç bir şekilde, epinefrin ve norepinefrin üretimi ve salgılanması yaşlanma süreci boyunca normal kalır.

Yaşlanma sürecinin bir endokrin bezi etkilemesinin iyi bilinen bir örneği menopoz ve yumurtalık işlevinin azalmasıdır. Yaş ilerledikçe yumurtalıklar hem boyut hem de ağırlık olarak azalır ve gonadotropinlere karşı giderek daha az duyarlı hale gelir. Bu durum yavaş yavaş östrojen ve progesteron seviyelerinde düşüşe neden olarak menopoza ve üreyememeye yol açar. Düşük östrojen ve progesteron seviyeleri osteoporoz, ateroskleroz ve hiperlipidemi veya anormal kan lipit seviyeleri gibi bazı hastalık durumlarıyla da ilişkilidir.

Testosteron seviyeleri de andropoz (veya viropoz) adı verilen bir durum olan yaşla birlikte düşer; ancak bu düşüş östrojenlerin düşüşünden çok daha az dramatiktir ve çok daha kademelidir, çok ileri yaşlara kadar sperm üretimini nadiren etkiler. Bu, erkeklerin dişilere kıyasla onlarca yıl daha uzun süre yavru üretme kabiliyetlerini korudukları anlamına gelse de, spermlerinin miktarı, kalitesi ve hareketliliği genellikle azalır.

Vücut yaşlandıkça tiroid bezi daha az tiroid hormonu üretir ve bu da bazal metabolizma hızında kademeli bir düşüşe neden olur. Düşük metabolizma hızı vücut ısısı üretimini azaltır ve vücut yağ seviyelerini artırır. Paratiroid hormonları ise yaşla birlikte artar. Bunun nedeni, paratiroid hormonunda telafi edici bir artışa neden olan düşük diyet kalsiyum seviyeleri olabilir. Ancak, kalsitonin (ve kadınlarda östrojen) seviyelerinde azalma ile birlikte artan paratiroid hormon seviyeleri, PTH'nin kan kalsiyum seviyelerini artırmak için kemiklerin demineralizasyonunu uyarması nedeniyle osteoporoza yol açabilir. Osteoporozun cinsiyetten bağımsız olarak tüm yaşlılarda yaygın olduğuna dikkat edin.

Artan yaş glikoz metabolizmasını da etkiler, çünkü yaşlılarda kan glikoz seviyeleri daha hızlı yükselir ve normale dönmesi daha uzun sürer. Buna ek olarak, hücresel insülin duyarlılığının kademeli olarak azalması nedeniyle glikoz intoleransında artış meydana gelebilir. 65 yaş ve üzeri Amerikalıların yaklaşık yüzde 27'sinde diyabet vardır.

Önceki Ders: İkincil Endokrin İşlevleri Olan Organlar

Sonraki Ders: Endokrin Sistem Bölüm Değerlendirmesi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gelişim ve Kalıtım Eleştirel Düşünme Soruları

Periodonsiyum Klinik Uygulamalar

Dentin Oluşumu