İnsan Vücuduna Giriş Bölüm Değerlendirmesi
Anatomi ve Fizyolojiye Genel Bakış
İnsan anatomisi, vücudun yapılarının bilimsel olarak incelenmesidir. Geçmişte anatomi, öncelikle yaralanmaların gözlemlenmesi ve daha sonra kadavraların anatomik yapılarının diseksiyonu yoluyla incelenmiştir, ancak geçtiğimiz yüzyılda bilgisayar destekli görüntüleme teknikleri klinisyenlerin canlı vücudun içine bakmasına izin vermiştir. İnsan fizyolojisi, vücut yapılarının kimyası ve fiziğinin bilimsel olarak incelenmesidir. Fizyoloji, vücudun yapılarının yaşamı sürdürmek için nasıl birlikte çalıştığını açıklar. İşlev (fizyoloji) bilgisi olmadan yapıyı (anatomi) incelemek zordur. İki disiplin tipik olarak birlikte çalışılır çünkü biçim ve işlev tüm canlılarda yakından ilişkilidir.
İnsan Vücudunun Yapısal Organizasyonu
İnsan vücudunun yaşam süreçleri, yapısal organizasyonun çeşitli seviyelerinde sürdürülür. Bunlar kimyasal, hücresel, doku, organ, organ sistemi ve organizma düzeyini içerir. Daha yüksek organizasyon seviyeleri daha düşük seviyelerden inşa edilir. Dolayısıyla moleküller birleşerek hücreleri, hücreler birleşerek dokuları, dokular birleşerek organları, organlar birleşerek organ sistemlerini ve organ sistemleri de birleşerek organizmaları oluşturur.
İnsan Yaşamının İşlevleri
İnsan vücudunda meydana gelen çoğu süreç bilinçli olarak kontrol edilmez. Yaşamı inşa etmek, sürdürmek ve devam ettirmek için sürekli olarak meydana gelirler. Bu süreçler şunları içerir: temel vücut sınırlarının korunması açısından organizasyon; anabolik ve katabolik reaksiyonlar yoluyla enerji transferi de dahil olmak üzere metabolizma; tepki verme; hareket; büyüme, farklılaşma, üreme ve yenilenme.
İnsan Yaşamı için Gereklilikler
İnsanlar oksijen olmadan birkaç dakikadan fazla, su olmadan birkaç günden fazla ve karbonhidrat, lipit, protein, vitamin ve mineraller olmadan birkaç haftadan fazla hayatta kalamazlar. Vücut yüksek sıcaklıklara terleyerek, düşük sıcaklıklara ise titreyerek ve yakıt tüketimini artırarak tepki verebilse de, aşırı sıcak ve soğuğa uzun süre maruz kalmak hayatta kalmakla uyumlu değildir. Vücut, gazlarını çözelti içinde tutmak ve solunumu (oksijen alımı ve karbondioksit salınımı) kolaylaştırmak için hassas bir atmosfer basıncına ihtiyaç duyar. İnsanlar ayrıca kanın tüm vücut dokularına ulaşmasını sağlayacak kadar yüksek ancak kan damarlarına zarar vermeyecek kadar düşük kan basıncına ihtiyaç duyarlar.
Homeostaz
Homeostaz, fizyolojik durumu, yaşamla uyumlu dar bir aralıkta tutmak için vücuttaki hücrelerin faaliyetidir. Homeostaz, negatif geri besleme döngüleri ve çok daha az sıklıkla pozitif geri besleme döngüleri ile düzenlenir. Her ikisi de aynı uyarıcı, sensör, kontrol merkezi ve efektör bileşenlerine sahiptir; ancak negatif geri besleme döngüleri uyarıcıya aşırı bir yanıt verilmesini önlemek için çalışırken, pozitif geri besleme döngüleri bir son noktaya ulaşılana kadar yanıtı yoğunlaştırır.
Anatomik Terim Bilgisi
Eski Yunanca ve Latince kelimeler anatomik terimler oluşturmak için kullanılır. Vücudun yapılarını haritalamak için standart bir referans pozisyonu normal anatomik pozisyondur. Vücudun bölgeleri, "başın arkası" gibi yaygın kelime ve ifadelerden daha kesin olan "oksipital" gibi terimler kullanılarak tanımlanır. Anterior ve posterior gibi yönlü terimler, vücut yapılarının göreceli konumlarını doğru bir şekilde tanımlamak için gereklidir. Vücudun iç kısmının görüntüleri genellikle üç düzlemden biri boyunca hizalanır: sagittal, frontal veya transvers. Vücudun organları, her birinde bulunan yapılar doğrultusunda daha da alt bölgelere ayrılan dorsal (aynı zamanda posterior olarak da adlandırılan) ve ventral (aynı zamanda anterior olarak da adlandırılan) olmak üzere iki ana boşlukta düzenlenmiştir. Seröz membranlar, sıvı dolu bir boşluğu çevreleyen iki katmana (parietal ve visseral) sahiptir. Seröz membranlar akciğerleri (plevral seroza), kalbi (perikardiyal seroza) ve bazı abdominopelvik organları (peritoneal seroza) kaplar.
Tıbbi Görüntüleme
İnsan vücudunun detaylı anatomik çizimleri ilk olarak onbeşinci ve onaltıncı yüzyıllarda mevcut hale geldi; ancak, canlı bir bedenin içine bakmak için cerrahi olmayan yöntemleri keşfeden anatomistler ve doktorlar tarafından X ışınlarının keşfinin ve ondokuzuncu yüzyılın sonuna kadar beklenmesi gerekti. O zamandan bu yana CT taramaları, MRI taramaları, PET taramaları ve ultrasonografi de dahil olmak üzere birçok başka teknik geliştirildi ve insan vücudunun şekli ve işlevi hakkında daha doğru ve ayrıntılı görüntüler sağladı.
Önceki Ders: Tıbbi Görüntüleme
Sonraki Ders: İnsan Vücuduna Giriş Değerlendirme Soruları
Yorumlar
Yorum Gönder